Mevsimsel değişikliklerle birlikte cildimizde kuruluk, renk değişikliği, nem kaybı gibi bazı sorunlar yaşarız. Pek çoğumuz bunu sadece mevsimsel etkenlerden kaynaklandığını düşünür. Hatta nemlendirici, peeling ve kremler kullanarak cilt sorunlarımızı geçiştiririz. Özellikle de 30 yaşından sonra ciltteki Kollegen kaybı cildin canlılığını kaybetmesinin yanı sıra ciltte erken yaşlanmaya neden olabilir. Artık, antiaging uygulamaları çokça tercih edilirken pek çok soru işareti de çözülmeyi beklemektedir…
Anti-Aging ve Etkileri Nelerdir ?
Yaşlanmanın ilk belirtisi olan cilt sarkması gibi durumlarda yaşlılık sürecini yavaşlatmak için yapılan işlemlere Anti-Aging ismi verilir. Anti aging aslında cildin kaybettiği elastikiyet özelliğini Kollegen ve eletsin içeren ürünler ve maskeler ile cilde yeniden destek sağlanması ve ciltte oluşmuş ya da oluşması muhtemel olan kırışıklıkları gidermeye yönelik yapılan özel bir bakımdır.
Hücresel aktiviteye ve enerjiyi arttırır. Ciltteki kırışık görünümü hafifletir. Ciltteki nem oranını çoğaltır. Hücreleri yeniler. Pek çok yararı ve özelliği sayesinde Anti-aging çok fazla tercih edilmektedir.
Antiaging uygulamalarında planlanan hedefe ulaşmak için muayeneler, tetkikler, hormon seviyeleri ve hücresel yaşlanmayı ölçen özel analizler yapılmaktadır. Elde edilen test ve muayene sonuçlarına göre de bir program uygulamasına geçilir .Anti Aging programları da sadece ciltte uygulanmasının yanında farklı amaçlarla da uygulanır.
Antiaging Programlarının Temel Amaçları
Kemiklerde kalsiyum eksikliğini azaltmak
Kilo vermeyi desteklemek
Cildin kaybettiği elastikiyetini yeniden sağlamak
Vücuttaki yağı azaltmak ve yağ oluşumunu da engellemek
Hafızayı güçlendirmek
Bağışıklık sistemini güçlenmesini sağlamak
